Uzay: Son Sınır (Star Trek – “Uzay Yolu”) Yazıları – 1

Başlangıç

Alexander Courage’ın bestelediği teknolojik mistik enstrümental müziği takip eden basit biplemeler, sinyaller… Uzay gemisi “Enterprise,” Türkiye’de bilindiği adıyla Atılgan’ın 1960’ların teknolojisiyle yaratılmış 23. yüzyıl yapımı köprüsünde açılış… Bugünün teknik imkanları karşısında çocukça, belki aksak ve acemice görünüyor. Halbuki çekimlerinde kullanılan maketlere bakıldığında göze çarpan emek ve yaratıcılık çok açık. Uzayın (son sınırın) olasılıklarına dair birçok neslin hayal gücünü besleyen bir klasik, Star TrekUzay Yolu. Daha sonra üretilen ve birbirine eklemlenen her bir serisiyle ve filmleriyle büyüyen bir kült. Farklı beğenilerle azalıp artan itibarıyla hem Amerikan kültürüne hem küresel değişimlere dair çok şey söyleyen dev bir mozaik anlatı. Belki bugünün şartlarından uzak ama kesinlikle sadece basit bir bilimkurgu dizisi değil.

Yıllardır Star Trek ‘franchise’ı üzerinden nefis bir modern Amerikan kültür tarihi dersi yapılabileceğini söyler dururum. Bir gün böyle bir ders açmanın hayalini kuruyorum. Şimdilik bu pek mümkün görünmüyor ama kim bilir, Uzay… Son Sınır…

Yazmakla yetineyim.

İlk Pilot Bölüm: “Kafes” ve Kaptan Pike

Uzay Yolu’nun hikâyesi ilk 1965’te çekilen ama yayımlanmayan pilot bölüm “Kafes” ile başlıyor. Atılgan yani Enterprise NCC-1701’in 2254 yılındaki kaptanı Christopher Pike, ikinci kaptanı ise Number One (Bir Numara, sonradan adının Una olduğunu öğreneceğiz). Ama asıl daha bu ilk pilot bölümde Leonard Nimoy’un canlandırıp gönüllere taht kurduğu Bay Spock da bilim subayı olarak arz-ı endam ediyor.

Atılgan’ın seyircilere sunulan ilk macerası Jeffrey Hunter’ın canlandırdığı Kaptan Pike ve ekibinin bir yardım çağrısının peşinde bilinmedik bir gezegene (Talos IV) inmesini ve Pike’ın Talosianlar tarafından kaçırılıp deney/gözlem numunesi haline getirilmesini anlatıyor. Bu pilot bölüm kabul edilmese de Pike ve Una’nın hikâyesi burada bitmeyecek. Önce 2017’de Discovery ve sonra asıl 2022 yılından itibaren Strange New Worlds (Garip Yeni Dünyalar) ile seri Pike ve Una’ya geri dönecek. Ama oraya ayrıca geleceğiz.

2254’ün Atılgan’ında yaşam ile ölüm arasında kararlar vermek zorunda olan ve bu ağır yükün altında yorulmuş bir kaptanla karşı karşıyayız. Yakın zamanda Rigel VII’de bir çatışma olmuştur. Kaptan Pike adamlarından bir kısmını kaybetmiştir ve kendini sorumlu hissetmektedir. Diğer yandan derdini doktora anlatmaya çekinir, çünkü bir kaptan olarak zayıf görünmek istemez. Doktor ancak eline bir beher martini tutuşturduğunda, “doktora anlatmadığı derdini barmene anlatır.” Dizinin bu henüz ilk turunda Pike’ın karakterinde güçlü ve kahraman kaptan imajı idealize edilmiş bir erkeklik algısını ifade etmekte ve yeniden inşa etmektedir. Pike astlarını, zor durumda olan yaşlı bilim insanlarını ve genç (ve güzel) kadınları koruyan bir erkek kahraman olarak sunulur. Fakat gerçek şu ki, Uzay Yolu konsepti 1960’ların bir ürünüdür. Kaptan Pike geleneksel olanı temsil eder ve fakat zaman ve şartlar değişmektedir. Nitekim geminin ikinci kaptanı bir kadındır. Hem de -yine daha sonra öğreneceğimiz gibi- erkeklerden daha güçlü bir kadın!

Bu ilk pilot bölümde keşfedilen gezegenler ve tanışılan uygarlıklar ekseninin alt yapısında toplumsal cinsiyet rollerine dair söz söyleme çabası dikkat çekiyor. Uzay Yolu konseptinin emir komuta zinciri esnek bir şekilde Amerikan Deniz Kuvvetleri’nin yapısını takip eder. Velhasıl levazım/ikmal (yeoman) sınıfından bir kadın mürettebat köprüye geldiğinde Kaptan Pike çok sert tepki verir: “işini iyi yapıyor elbette, sadece köprüde bir kadın olmasına alışamıyorum.” Bunu söylediği kişi ise Bir Numara, kendisi de kadın olan bir ikinci kaptan… Özrü kabahatinden… Pike’ın savunması: “Alınmayın Yüzbaşı, siz farklısınız.” Evet, bu ilk pilot bölümde Majel Barrett tarafından canlandırılan Una bir kadın komutan olarak farklıdır, çünkü zaten dünyalı değildir.

Uzay Yolu serilerini özgün ve popüler kültür ürünleri olarak kıymetli yapan temel unsurlardan bazıları bu ilk pilot bölümle beraber en baştan sunuluyor. Gerçi ikinci pilot bölümden itibaren birçok detay değişecek ama özündeki ilerici yaklaşım serinin tamamında bir değişmez olarak sürecek. Cinsiyetler, türler, uygarlıklar, gelenekler ve daha nicesi arasındaki farklılıklar ve bu farklılıklar arasındaki etkileşim ve iletişim ile sunulan değişim ve dönüşüm olasılıkları… İdeolojik, teknolojik, felsefi tartışmalar ve sorgulamalar… Bunlar Uzay Yolu’nu kült bir klasik yapan yapıtaşları.

Uzay Yolu serisinin sorduğu sorular, düşündürdüğü meseleler bugün de güncelliğini yitirmiş değil ve ilk Uzay Yolu konsepti dönemini temsilen oldukça yenilikçi ve ilerici. Dahası popüler kültürün olasılıklarını göstermesi açısından da önemli bir yapım. Henüz kaç yazı olur ve ne kadar sürer bilemiyorum ama bu olasılıkları açmak için bir dizi yazı planladım. Bir yerden başlamak lazım. O zaman “engage”!

***

Teknik bazı detaylar:

  • “Kafes”te Leonard Nimoy hariç yakın çekimi yapılan bütün oyuncuların gözleri açık mavi (!) Gerçi zaten Nimoy’un yakın çekimi yok. Henüz ikinci ana karakter olarak değerlendirilmiyor. Bu daha sonra gelişecek.
  • Number One’ın adı ilk pilot bölümde geçmiyor. Discovery (2017) ile Strange New Worlds (2022) serilerinde tekrar kullanıldığında adının Una Chin-Riley olduğunu ve Illyria gezegeninden geldiğini öğreniyoruz. İlk pilot bölüm başarısız olunca Pike ile birlikte seriden çıkarılıyor. Mantıklı ve soğuk karakterize edilen tavrı da Spock’ın niteliklerine ekleniyor.
  • Pilot bölümde sadece iki renk üniforma mevcut: mavi ve sarı. Mavi üniforma teknik, bilimsel ve tıbbi ekiplere, sarı üniforma ise yönetim, güvenlik ve komuta ekiplerine ait.
  • Daha sonraki serilerde bir tür marka olarak kullanılan kaptanın hareket komutu ilk kez pilot bölümde Kaptan Pike tarafından “engage” olarak kullanılıyor.

Space: the final frontier. These are the voyages of the starship Enterprise. Its five-year mission: to explore strange new worlds. To seek out new life and new civilizations. To boldly go where no man has gone before!

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s