Eğer Üç Canım Olsaydı
Eğer üç canım olsaydı, ikisinde seninle evlenirdim.
Öteki? Belki şuradaki hayat
Starbucks’taki, bir başıma oturduğum, ―bir hatırat,
belki bir roman, ya da bu şiiri yazdığım. Muhtemelen çocuksuz,
ırmağa bakan küçük bir daire
ve kitaplar ―bir sürü kitap― ve zaman okumaya.
Birlikte gülmek için arkadaşlar, ve bazen de bir adam,
bir hafta sonu için, hatırlamak için tenin nasıl hissettiğini
canlandığında. Daha zayıf olurdum o hayatta, vegan hatta,
yoga yapardım. Sanat filmlerine giderdim, ve pazara,
salınan etekler, kocaman takılarla martini içerdim.
Maine kıyılarında tatile çıkar, hafta sonundaki elemandan kalan
oduncu gömleğini giyerdim, tıraş losyonu ve ter kokusunu
onu sevdiğimden daha çok severdim. Kumsalı dolanırdım
gün doğumunda, kusursuz sarmal deniz kabukları bulurdum
ve suyun kumda bıraktığı pürtükleri incelerdim. Ve bazen merak ederdim
acaba bir gün seni bulur muyum diye.
* I came across this poem on Twitter and I have received the permission to republish it and its Turkish translation on my blog from the poet Sarah Russell. Many thanks to Sarah for her kind generosity. https://sarahrussellpoetry.net/