Yine hikâyesi uzun, beş benzemez çağrışımın peşinde koşarken denk geldim Kelt prensesi, İrlandalı Azize Dymphna’ya. Sessiz harf bakımından zengin isminin telafuzunun zorluğu genç kızın kısa hayatının zorluğu yanında basit bir bulmaca, [dimf-na].
St Dymphna akıl ve ruh hastalıkları, duygudurum bozuklukları ve nörolojik rahatsızlıklar gibi dertlerden muzdariplerin ve onların tedavi ve bakımıyla ilgilenen psikiyatristler, terapistler ve sağlık çalışanlarının koruyucu azizesi. Ayrıca trajik hikâyesinden de görüleceği gibi ensest ve tecavüz mağdurları ve evden kaçanlar da onun kanatları altında. Bir de uyurgezerler… Metaforlu metaforsuz bir dolu çağrışım yetmezmiş gibi, St Dymphna’nın kutsal günü (bayramı) 15 Mayıs, yani benim doğum günüm. “Beş benzemez”den “aslında her şey birbiriyle bağlantılı”ya giden yolun kestirmesinin de nereden geçtiği düşünülürse Dymphna mı beni seçti ben mi onu seçtim kısmı biraz karışıyor olabilir. Velhasıl olağanüstü tesadüflere varsın delilik desinler, kaçkınların ve göçkünlerin azizesi St Dymphna korurmuş bizi.
Hikâyesi
Dymphna’nın isminin kelime anlamı bazı kaynaklarda yavru geyik, bazılarında ise şaire olarak geçer. İlki onun hayatı, ikincisi ise benim hikayem açısından ayrıca anlamlı. İrlanda’da, feodal krallardan biri olan Damon’ın kızıdır. Yani aslen Kelt ve prensestir. Erken yaşta kendini imana verir. Bekaret yemini ederek hayatını inancına adar. Bu arada annesi ölür. Babası annesine çok aşıktır ve bir süre sonra yasının ağırlığında aklını kaçırır. Ve muhtemelen suretinde ölmüş eşini gördüğü kendi kızının peşine düşer. Dymphna Belçika’nın Gheel kasabasına kaçar ve burada ibadetine devam eder. Fakat babası onu bulur ve hezeyanlarının etkisinde kılıcını çekip kızını öldürür. Katolik (ve sanırım Ortodoks) inancına göre Dymphna şehitlik mertebesine ulaşır ve azize unvanını alır. Geel’de ona adanmış bir kilise bulunmaktadır.
Temsilleri
Hıristiyanlık anlatılarının hikâye kurulumlarında görselliğin etkisi ve kuvveti her zaman ilgimi çekmiştir. Kaldı ki, genel olarak bunlara hakim olmadan İngiliz edebiyatının hakkını vermek pek mümkün değil. Örneğin, burada detayına yer olmasa da, Dymphna’nın Kelt kökenli bir Katolik olması, annesinin inancı ve babasına karşı durması bölgenin Hıristiyanlık tarihini okumak için kullanılabilir.
St Dymphna binlerce aziz ve azize figürü olan Katolik inancının görece az bilinen koruyucularından biri. Yine de ihtiyacı olanın ona dua edebileceği farklı temsilleri çokça mevcut. Çağdaş sanatçıların farklı yorumları olmakla beraber, geleneksel ikonografide kitap ve kılıç ana unsurlar olarak dikkat çekiyor.
Kitap (Kutsal Kitap) elbette hemen her ikonada mevcut. Fakat bağlama göre kitabın üzerinde bir haç, İsa’nın sureti ya da İrlanda’nın dört yapraklı yoncası bulunabiliyor, ki burada yine inancın ideolojisi devreye giriyor denebilir.
Kılıç ise nasıl durduğuna göre anlam değiştiriyor. Örneğin, bazı temsillerde Dymphna’nın kılıcı tutuşu biraz eğreti. Bu temsillerde genç kızın babası tarafından katli ön plana çıkıyor. Diğer temsillerde kılıcı kitapla beraber gayet özgüvenle tuttuğu görülüyor. Bu temsillerde ise azizenin koruyuculuğu önem kazanıyor. Benim en sevdiğim ise Dypmhna’nın bir elinde kitap bir elinde kılıçla resmedildiği ve kılıcın dibinde bir de şeytan ya da cin imgesinin olduğu temsiller. Yorumlara göre bahsi geçen şeytan imgeleri kötülüğü ve kötülüğün St Dymphna karşısında mağlubiyetini temsil ediyor. Fakat bu şeytan imgeleri bir yandan da tarihte akıl ve ruh hastalıklarına atfedilen şeytan ya da cin musallat olması hallerini ima ediyor gibi geliyor bana.
Bazı temsillerde St Dymphna’yı zambakla görmek de mümkün. Azizenin saflığı, temizliği, erdemi ve bekareti bu beyaz çiçekte ifade buluyor. Ataerkinin inşasının temelinde en betonundan feodal kurumsal dinlerin bulunduğunuysa burada detaylı anlatmaya gerek yok.
İnsanların güç almak için taşıdığı kart, sikke ya da kolyelerde aziz(e)lerin isimleriyle beraber “pray for us” (bizim için dua et) yazar. Derdi olanın derdini temsilen ilahi kattaki koruyuculardan ricacı olunur.
“St Dymphna kollasın bizi ve sevdiklerimizi.”