EKPHRA515 -2

Jan Brueghel (Elder) & Peter Paul Rubens – The Sense of Taste (The Senses series)

Yaşlı Jan ve Pierre Efendi’den Bir Gurmenin Hayat ve Ölümden Anladığına dair

  • Acı çekmek söz konusu olunca hiç hata yapmayan ustalar İkarus’un suya çakılırken havada kalan çıplak baldırına bakıp sırıttılar.
  • Ölümü varoluşun trajedisi olarak görmeyen bu üstadlar tecavüze uğrayan Leda’yı da çok sallamamışlardı zaten.
  • Ölen ölür, kalan sağlarla halaya durulurdu ve Leda kaderine üzülmemeyi öğrenecekti.
  • Çapkın Zeus her önüne gelen güzelle halvet olabilmek için hayvanlararası dönüşürken şairler şiirler döşedi öteden dikizledikleri hayata.
  • Tanrılar yerde ve gökte fink atar, atar yaparlardı onları mutlu etmek için didinen zavallılara.

***

  • Mefisto’nun saki olduğu ihtişamlı sofrayı aportta beklerken Kuğu, Leda ne yapsındı?

***

  • Doldur kadehi be üstad, kuğunun ciğerinden ezme olmaz.
  • Mortu çekmiş doğayla yaşam arasındaki sınırlar kalkmış.
  • Cansız hayat resim, resim cansız hayat, canı çıkmış hayat sofraya katık olmuş.
  • Kendi bacağından asılmış karnı deşik ceylan sırasını bekler.
  • Babadan oğula geçen pek bedbaht haller ister kör, ister topal, amma ve Larkin, zincir kırılana dek devam eder.

Leave a comment